MANA 2.Kitap 28.Kısım

...

MANA 2.Kitap 28.Kısım

Bu konuda oluşturacağınız grubu Sude peri ile irtibata geçirin, onlar hallederler.

Elbette ki, bizler de burada oturup, çayımızı kahvemizi içip, neşe içerisinde günler geçirmeyi ümit ediyoruz.

Sorun değil, Dünya üzerinde de uygun gördüğünüz bölgelere, bu adanın aynısını kurar Safinaz.

Elbette orada sihir olmaz ve iş yerlerini kişiler kiralayıp işletir.

Biz yapıyı kurar, işletmek üzere size veririz.

Sude peri ile olgunlaştırılsın.
Sonrasında Safinaz devreye girip halleder.

Bencillik bize yakışmaz, herkesle paylaşabiliriz.

Asaf hoca,
“O halde gezip dolaşalım, biraz yiyelim, içelim…
Daha sonra ihtiyarlarla birlikte, ben şurada balık tutacağım.” dedi

Safinaz,
“Hocam tutacağınız balıklar, simülasyon, sanal gerçeklik…
Önceden sizi bilgilendireyim de…

Siz onları gerçek sanacaksınız fakat balık tutma işleminiz bittiğinde, size veda edip ayrılacaklar.

Burada, hiçbir canlının gereksiz yere canını yakmayacağız.

Çok güzel bir hayvanat bahçesi inşa ettik.
İçinde, yeryüzündeki bütün hayvanlar mevcut.
Fakat onlar da simülasyon, sanal gerçeklik.

Yoksa bir canlının kafeste hapsedilmesini uygun görmüyoruz.

Bu simülasyon hayvanat bahçelerinden de çocuklar için yeryüzüne kurabiliriz.

Şimdi, gönül rahatlığıyla, arzu ettiğiniz şekilde, balık tutabilirsiniz.
Hiçbir canlının canını yakmadığınızı bilerek, gönül rahatlığıyla tutun hocam” dedi.

Çocuklar ne diyeyim…
Bu hassasiyetiniz beni böyle için için içlendiriyor…

Çok teşekkür ediyorum size.
Tüm bu incelikleriniz için, çok çok teşekkür ediyorum dedi.

Dev ekranlar vardı ve bu ekranlardan, adaya geçiş yolundaki oynanan oyunlardan arzu ettiklerini izliyorlardı misafirler.

En çok ilgi gören sihirbaz satrancı idi.

İbadet etmek isteyenler için, tüm dinlere ayrı ayrı, açık hava sahra ibadethaneleri kurulmuştu.

Yamaç paraşütü deneyimlemek isteyenler ve bungee jumping meraklıları da unutulmamıştı.

Boyalı Silah Oyunu, Paintball sahası da efsane idi.

Anlatılması çok zor, herkes mutlu ve neşe içerisindeydi.

Dubaili Amr gelerek,
“Mert Bey sizin için o kadar kötü şeyler söylediler ki, sırf size düşmanlık yapmamız için beynimizi yıkadılar.

Fakat ben ve arkadaşlarım, şu anki konuşmaları duyduktan sonra, onların tümünü silip attık emin olabilirsiniz.

Bize de bu güzellikleri yaşamamız için izin verdiğinizden dolayı, size ben ve arkadaşlarım çok teşekkür ediyoruz.

Görüşmek üzere” dedi ve kendisine göre olan mekânlara yöneldi.

Günün sonunda Safinaz, misafirlere anons yaparak.

Yeme içme ve eğlencenin bundan böyle 7/24 süreceğini, hatta konutuna gitmeyip burada kalmak arzusunda olan Kale sakinleri olursa, onlara bungalov türü evler vereceklerini, bu bungalov evlerin içerisinde de otantik ama çok lüks imkânların bulunduğunu ve misafirlerin burada rahat ederek uyuyabileceklerini söyledi.

Mert Kale halkına şöyle bir baktı.
Kimisi yiyor, kimisi içiyor, kimisi eğleniyor, kimisi de oynamaktan yorgun düşmüş ve bir hamakta uyuyordu.

Mert,
“Ebru ne yapalım?

Burada mı kalalım evimize mi gidelim?” dedi

Ebru,
“Annem, babam yeni geldiler.
Onlar burada yorulurlar.
Biz istersen onları alıp, evimize geçelim.” dedi

Teleferiğe binerek kaleye döndüler ve evlerine geçtiler.

Herkes yorulmuştu derin derin uyudular.

...

Sabah kahvaltı sonrasında Mert Safinaz’ı çağırdı.

Safinaz’a,
“Sarp da gelsin, Uzay gemileri ve filolar hakkında konuşalım” dedi.

Safinaz o işin hazır olduğunu, sadece kaç tane yapılmasını istediğini sordu.

“Yalnız Mert Bey izniniz olursa, sizi sadece 1 dakikalık teknik bir detaya boğmam gerekiyor.
Bu size uzay ve hız konusunda hızlandırılmış bir eğitim olacak...
İzniniz var mı?” diye sordu.

Mert elbette ama sonra yazılı olarak da ver ki, teknik bilgi sonra da lazım olur dedi.

“Efsane” Atılgan gemisinin filimde gösterilen ve hesabı anlatılan maksimum hızı 9.8 Warp’ tır.

Bu hız ışık hızının 9000 katına eşittir. Yani

Işık saniyede 300.000 km. ve saatte 1.080.000.000 km. ilerliyor.

Günde 1.080.000.000 x 24 = 25.920.000.000 km

Ve 1 yılda da 25.920.000.000 x 365 = 9.460.800.000.000 km. yol alıyor.

Yani, 1 ışık yılı dendiğinde 9,46 trilyon km’den bahsediyoruz.

“Efsane” Atılgan gemisi 9.8 Warp hız ile, ışık hızından 9000 kere daha hızlı yol kat edebiliyordu.

9,46 trilyon km x 9000 = 85.140.000.000.000.000 km yol kat edebilir yılda.

Bizim gemilerimizin hızı ise yılda 31.536.000.000.000.000.000.000 km yol kat edebilir.

Yani Atılgan gemisinin max. Hızından 370.402 kat evet, 370 bin 402 kat daha hızlıyız.

Diğer galaksilerin max. Hızlarına baktık.

Onlar en fazla Atılganın 40 katı kadar hızlılar.
Yani uzayın en hızlı gemisinden 9.260 kat daha hızlıyız şu an.

Mert Bey bu rakam perilerin 1015 hızlarının sonucu, girdikleri enerji formundan elde edilen bir enerji ve başka bir geminin bu hıza ulaşması, bu teknolojiyi alıp kullanması falan söz konusu değil.

Mert,
“bu derin bilgi için teşekkür ediyorum Sayın Profesör Safinaz.
Ancak biz öncelikle bi oluşumu konuşalım.
Sizin zaten en mükemmeli yaptığınızdan eminim.
Dikkat edersen o konuda hiç soru bile sormadım…” dedi

Mert saatteki sayılar kadar Uzay üssü istiyorum.
Her üs saatteki sayıların yeri gibi konuşlansın.

Yani saatin 1 rakamının olduğu yerde bir üs, saatin 2 rakamının olduğu yerde bir üs…
Merkezde dünyamız olacak şekilde, 12 tane Uzay üssü istiyorum.

Kuruluşu askeri usulle istiyorum.

Yani bir Manga oluşturun, 3 Mangadan bir Takım oluşturun, 3 Takımdan bir Bölük, 3 Bölükten bir Tabur, 3 Taburdan bir Alay oluşturun.

Üç Alaydan bir Tugay, 3 Tugay’dan bir Tümen, 3 Tümenden bir Kolordu ve 3 Kolordudan bir Ordu istiyorum.

Her ordunun kendi sancağı, amblemi ve rengi olsun.
Bu renk armonisi giysilerine de uyarlansın.

Şimdi bunu hesaplayacağız.
Kaç tane olacağını sınıflandırmalarını konuşacağız.
Ve başlangıçta bu araçları periler kullanacak.
Ancak başlangıçta perilerin gözetiminde, dünya insanlarının görev almasını istiyorum.

Daha sonra ustalaşma neticesinde insanlar kullanan ve periler yardımcı ekip olsunlar.

Hem bu şekilde, bizim dağıttığımız dünyadaki ülke ordularında işsiz kalan arkadaşlara iş imkânı açmış olacağız.
Hem de kendi dünyalarını savunma arzularını yerine getirmiş olacağız.

Şimdi her Manga 11 kişi.

10 kişi ve bir Manga komutanı olacak şekilde 11 kişi.

Bu ne demektir 11 tane uzay gemisi, savaşan uzay gemisi demektir.

Manga düzeninde en arkada makinalı tüfekçi olur.

Burada da her mangada bir ağır silahlı gemi olmalı.

Diğer gemiler ise hareket kabiliyeti yüksek gemiler olmalı.

Her mangada bir keskin nişancı olur, mayın temizleyici olur vs.

İşte bizim manga gemilerinin de bunları sağlayacak ortak ve ayrılan özellikleri olmalı.

3 Manga bir takımı oluşturacak.

Her takım için 6 kişilik bir de istihbarat ve haberleşme timi gerekli.

33 kişi artı 6 kişi ve takımın bir de takım komutanı var etti sana 40 kişi.

Takım komutanının uzay gemisi, diğer Uzay gemileri zaten tam teşekküllü ve gereken tüm donanıma sahip fakat takım komutanınınki, onlardan biraz daha gösterişli ve biraz daha işlevsel olsun.

Tabii takım komutanının teğmen, üsteğmen gibi bir rütbesi olacak.

Bu insanları akademi kurarak, dünyada Asaf hocam ile uygun şartları konuşarak, o Akademi’de eğiteceğiz.

Vasıfsız er olmayacak.
En düşük rütbe uzman er olmalı.

Yine manga komutanları onbaşı ve her takımda 1. manga komutanı çavuş olacak.

İşte herkesin ne iş yapacağına göre, kabiliyetleri çerçevesinde, subayı, astsubayı, vs. rütbelendirmeler belirlenecek ve eğitimleri ona göre verilecek.

Ne demiştik bir takım 40 kişiydi…
Şimdi bir bölük olması için üç takım olması lazım.

Ne eder 40 x 3 = 120 eder.
Artı bir de bölük komutanı yüzbaşı, etti sana 121.

Bölük komutanının da bir bölük gemisi var ve diğerlerinden daha görkemli ve işlevsel olacak.

Şimdi bu bölüğe bakım, onarım ve sağlık işlerini yapacak takım ekleyelim.

Bu takımda yine 3 Manga olsun ama bu mangalar dan bir tanesi sağlık ile ilgili, bir tanesi bakım-onarım ile ilgili, bir tanesi de ikmal, tedarik ile ilgili olacak şekilde teşkil ettirirsin.

Evet, şimdi ne oldu 4 takım oldu 40 kaçtı evet 40 x 4 ne eder.

160 kişi artı bölük komutanı 161 kişi.

Demek ki bir bölükte 161 gemi var.

Elbette ki bu gemilerden bazılarının bazılarına göre büyüklükleri ve işlevsel durumlarına göre kapasiteleri farklı olacak.

Mesela sağlık görevlilerinin gemileri savaşmak için değil, hastaları tedavi etmek, yani bir revir gibi olması gerekiyor.

Onarım gemileri de ve aynı şekilde onarım yapacak şekilde, içinde birtakım teşkilatlarının olması gerekiyor.

İkmal dediğimizde, elbette gemi içinde malzemeler ve bunları yerine ulaştırabilecek kabiliyette ek sivil personelin de olması gerekiyor.

Yani bu bakım onarım, sağlık, ikmal vesairelerden oluşan bölük, diğerlerinden daha farklı ama her bir bireyin kendi gemisi olacak.

Gemisinde sivil memur çalıştırmaları gerekiyorsa, onları bu Manga takım sayılarının haricinde, ekstra sivil memur olarak görevlendirilebilir.
Hasta bakıcı, hemşire, doktor, ne bileyim lazımsa kaynakçı vs. gibi.

O halde, ordu içerisinde, ordu personeli dışında bir sivil personel müdürlüğü olacak ve onların da akademik eğitim almaları gerekiyor.

3 bölükten bir tabur oluşturacağız 161 x 3 artı 1

Ne eder?

Tabur komutanı dâhil 484 kişi ediyor zannedersem.

Şimdi bu 484 kişilik tabur savaş taburu.
Kendi içerisinde tabii ki bakım onarım sağlık hizmetlerini de barındırıyor.

Şimdi bu 3 taburu birleştirerek Bir alay oluşturacağız ya… Bu oluşacak olan alay, 3 tabur artı bir tabur şeklinde oluşacak.

Yani şunu söylemek istiyorum 3 tane bu biraz önceden beri sayıp geldiğimiz taburlar artı, bunların görevi olmayan görevler var…

O görevleri yapacak birimleri bulunduran bir tabur istiyorum.

Bunlar ne yapacak?
Bu taburun içinde bulunan gemiler savaşırken, kimileri onlara yol açacak, kimileri nasıl söyleyeyim hani Birlik savaşırken arkadan top ve havan desteği olur, birliğin önüne açarlar ya da zırhlı araçlar vardır…
Tank gibi vesaire birliğin önünden giderler.

İşte bu tabur böyle ağır donanımlı bir tabur olacak.
Sayı olarak yine aynı…
Bir tabur 484 kişi ise bu da 484 kişi olacak.
484 değişik araç istiyorum.

Kimisi dev yol açıcı olsun tank gibi ama uzay gemisinin büyük tankı gibi…
Kimisi arkada kalıp savaşanların ilerisine ateş gücü desteği ile yol açıcı…
En önemlisi de alay ağır ateş altında kalırsa, enerji perdesi oluşturarak, onlara konumlarına dönecek vakti kazandırabilmesi lâzım.

Korku salacak, gerektiğinde hattı yaracak büyük gemiler olsun gibi…
Yani hayal edin, gerekeni yapın.

Sonuçta bir alay 484 x 4 yani 1936 gemiden oluşuyor.

Siz ona bir de 64 gemilik moral takımı ekleyin.

Bu moral gemilerinden birisi bizim bu ada gibi olsun ve moral desteği versin.

Sonuçta alaylar 2000 gemiden oluşacak.

Tugay 3 alay ile oluşuyor…

Ancak yine buna bir destek alayı ekleyelim.

Bu destek alayı 2000 gemilik bir destek alayı olsun fakat bunlar savaşmasın, gemileri de savaş gemisi olmasın.

Kimisi arama, kimisi kurtarma, kimisi nakliye, kimisi büyük hastane gemileri gibi oluşturulsun.

Bilim subayı, bilim gemileri ve personelleri olsun.

Gidilecek bir gezegende analiz yapıp gerekli yerleşkeleri oluşturacak insanlar vs. bulunsun.

Bunlar Tugay içerisindeki o diğer 3 alaya destek verecek türden bir alay olsun.

MANA 2.Kitap 29.Kısım için tıkla..

...

...